3 Eylül 2008 Gelecek Eğitimle Gelecek Raporu

Performans

Çalışkan Üye
Üye
Katılım
26 Ocak 2007
Mesajlar
523
Puanları
63
Konum
TÜRKİYE
2008-2009 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI
İSHAKAĞA İLKÖĞRETİM OKULU
SENE BAŞI SEMİNER DÖNEMİ TELEVİZYON YAYINI RAPORU
YAYIN TARİHİ :03.09.2008
YAYIN SAATI :13.30-14.10 Arası
PROĞRAM ADI :GELECEK EĞİTİMLE GELECEK
KONU ADI :İLETİŞİM(Öğretmen Veli-Öğretmen Çocuk-Veli Çocuk İletişimi)
KONUK ADI :prof.Dr. Nilüfer Volkan ACAR (Hacettepe Üniversitesi)
İLETİŞİM NASIL OLMALIDIR?
İLETİŞİM ÖNÜNDEKİ ENGELLER NELERDİR?
Canlı yayında davet edilen konuğa iletişimin nasıl olması gerektiği hakkında sorular yöneltildi. Konuk ,iletişimle ilgili yöneltilen soruları bilimsel olarak açıkladı.Kendi hayatından ve şahid olduğu olaylardan doğru ve yanlış örnekler verdi.
İletişim sırasında “etkin dinleme” yapılması gerektiğini ifade etti. Etkin dinlemede, duygunun karşımızdaki kişiye tam olarak yansıtılması gerektiği ifade edildi. Etkin dinlemenin yapılıp duygunun tam olarak yansıtıldığı durumun artık “empati” olarak ifade edildiği vurgulandı.
Örneğin çocuğumuz okula gitmek istemiyorsa , “hayır ille de gideceksin” şeklinde sert çıkışlar hatta şiddete baş vurmalar yerine ,karşılıklı oturup sorunun ne olduğu konusunda konuşulmalıdır.Çocuk belki yolda giderken korkuyordur,belki okulda üst sınıflardan baskı görüyordur bütün bunları konuşup çözümü çocukla birlikte bulmalıyız. Başka bir örnekte ise çocuğumuz okulda sözlü sınava kalkmak istemediğini söyleyebilir. Böyle bir durumda bu isteksizliğin sebebini bulmalıyız ve ona dönük çözümleri mutlaka birlikte bulmalıyız.
Doğru iletişim örneği olarak Yalova Fatih Sultan Mehmet Lise’sinde uygulanan “veliye mektup” çalışmasına ait görüntüler yayınlandı. Bu konuda okulda bir komisyon kurulduğu öğrencilere ait iyi ve kötü durumların tespit edildiği rapor halinde veliye mektup olarak gönderildiği ifade edildi. Öğrencilere ait sadece devamsızlık , disiplinsizlik vb olumsuzlukların değil uygulanan anket sonuçlarında elde edilen bilgilerin de veliye mektup olarak ulaştırıldığı anlatıldı. Bu çalışma sayesinde veli çocuğuna ait bilmediği duygularını öğreniyor. Bunun sonunda da “okul çocuğumu benden daha iyi tanıyor ve problemleri ile daha yakından ilgileniyor” sonucuna ulaşıyor ve “ben artık okulla en iyi iletişimi kurmalıyım” noktasına ulaşıyor.
Bu çalışma sayesinde okul veli iletişimindeki kopukluk giderilmiş ve öğrenci-okul başarısı yükselmiştir.
Altınova İlköğretim Okulu öğretmenlerinin yaptığı “Ağaç Dostluğu” çalışması sayesinde öğrenciler okul bahçesindeki ve köylerindeki tüm yaban ağaçlarını meyve ağaçları ile aşılıyorlar. Bu çalışma sonunda veliler hem okula karşı daha yakın duruyorlar hem de okulda öğrencilere öğretilen bilgileri öğrenme talebinde bulunuyorlar. Böylece okul ,veli ,çevre; yakınlaşması, işbirliği, iletişimi sağlanmış oluyor.
Nilüfer Acar diyor ki; “çocuklar da birer çınar gibidir, onları doğru bilgilerle aşılayıp büyümelerini sağlamalıyız.”
Her birey kendine özgüdür. Herkes biriciktir ve özeldir.Bu sebepten hiç kimseyi hiç kimse ile kıyaslamayınız.Kıyaslamak en önemli iletişim engellerinden bir tanesidir.Yalova’da uygulanan mektup çalışması;velide “benim çocuğum değerlidir” sonucunu ortaya çıkarmıştır.Veli artık çocuğunun özel olduğunu anlamıştır.Ona daha fazla değer vermesini,sorunlarına daha yapıcı bir şekilde yaklaşmasını sağlamıştır.
İletişim konusunda başka hangi yollar uygulanabilir?
Okul veli iletişimini arttırmak için “veli ziyaretleri” düzenlenebilir. Veli evinde veya işyerinde önceden randevu alınarak ziyaret edilirse okula ve öğretmene karşı bakış açısı olumlu yönde değişecektir.
Veliler küçük guruplar halinde okula davet edilebilir.
Okulda veya uygun salonlarda konferanslar düzenlenip veliler davet edilebilir.
Bütün bu çalışmalar bir öğretmenin değil de okulun çalışması olursa hem daha kolay hem de veli gözünde daha etkileyici olacaktır. Fakat tüm bunlar yapılırken unutulmaması gereken husus; veliler okula geldiğinde diğer öğrencilerle kesinlikle diyaloğa girmemeli, onlara asla zarar vermemelidir. Çünkü veli başka bir olaydan dolayı gidip çocuğunun arkadaşlarına şiddet uygulayabilmektedir ne yazık ki.
İletişim sırasında hangi yanlışları yapıyoruz?
Çocuklarla konuşurken öğüt verirseniz, ben zamanında şöyleydim diyerek başlarsanız karşı tarafın kapanmasına ,iletişim köprülerini atmasına sebep olursunuz. Öğüt verme ,vaaz verme,kendimizle veya bir başkasıyla kıyaslama iletişim önündeki en büyük engellerden biridir. Bunun yerine etkin dinlemeyi tercih etmeliyiz. Duygu birlikteliğini sağlamalıyız. Yani empati yaparak öğrenciyi dinlemeliyiz.
Öğrencilerle iletişim sırasında “çift mesaj” vermemeliyiz. Öğrenciye başka bir işle meşgulken “dinliyorum seni” dediğimizde tüm inandırıcılığımızı kaybederiz. Bu şuna benzer ; bir tanıdığımıza “şu çocuğu biraz bakabilir misin?”deriz. kişi cevap olarak “işim var ama bakayım yine de” der soğuk bir tavırla. Yani o anda iletişim kurduğumuz kişi ile aynı frekansta olmalıyız, onu anlamalı ve anladığımızı belli etmeliyiz bütün benliğimizle.
Çocuk yaramazlık yapar. Biz “sus otur” der arkasından da soru sormaya başlarız. Çocuk ne yapacağını şaşırır, güvenini yitirir ve kendini iletişime kapatır. Biz de sorunun çözümü adına hiçbir şey yapamadığımız gibi başka sorunların çıkmasına bile sebep olabiliriz.
Bazen de çocuğumuz odasını toplayamaz veya toplamak istemez. Biz hemen çocuğu eleştiririz. Ama aynı çocuk odasını topladığı zaman övgü beklerken biz onu görmezden geliriz. Bu örneklerden anlaşılacağı gibi çocuğun bakış açısına göre hayat boşluk kaldırmaz ama biz sadece olumsuzlukları görüp sürekli eleştirirsek, varacağımız noktada çocuğumuz beden olarak olsa bile ruh olarak, duygu olarak orada olmayacaktır.
İletişimde en sık yapılan bir hatamız ise az kelime ve cümle ile konuşmaktır. Kafamızda düşünürüz ama daha az sayıda kelime ile anlatırız. Nasılsa anlaşıldım diye düşünürüz.bu büyük iletişim yanlışlarından biridir. Kafamızda nasıl düşünmüşsek öyle de anlatmalıyız. Yoksa iletişim engeline biz sebep oluruz.
İletişim çok kolaydır. İletişimde incelikler ve olmazsa olmaz basit kurallar vardır. İletişim bir sanattır. Ve sadece doğru iletişim kurabilenler tam olarak anlaşılabilirler.
Çocuklarla ve velilerle iletişim sırasında onlarla konuştuğumuzda mutlaka “etkin dinleme” yapmalıyız.


Düzenleyen
Şerafettin MART
2-B Sınıf Öğretmeni

ALINTIDIR EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜRLER
 

benqedze

Yeni Üye
Üye
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
1
Puanları
1
Yaş
123
Konum
kütahya
Performans' Alıntı:
2008-2009 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI
İSHAKAĞA İLKÖĞRETİM OKULU
SENE BAŞI SEMİNER DÖNEMİ TELEVİZYON YAYINI RAPORU
YAYIN TARİHİ :03.09.2008
YAYIN SAATI :13.30-14.10 Arası
PROĞRAM ADI :GELECEK EĞİTİMLE GELECEK
KONU ADI :İLETİŞİM(Öğretmen Veli-Öğretmen Çocuk-Veli Çocuk İletişimi)
KONUK ADI :prof.Dr. Nilüfer Volkan ACAR (Hacettepe Üniversitesi)
İLETİŞİM NASIL OLMALIDIR?
İLETİŞİM ÖNÜNDEKİ ENGELLER NELERDİR?
Canlı yayında davet edilen konuğa iletişimin nasıl olması gerektiği hakkında sorular yöneltildi. Konuk ,iletişimle ilgili yöneltilen soruları bilimsel olarak açıkladı.Kendi hayatından ve şahid olduğu olaylardan doğru ve yanlış örnekler verdi.
İletişim sırasında “etkin dinleme” yapılması gerektiğini ifade etti. Etkin dinlemede, duygunun karşımızdaki kişiye tam olarak yansıtılması gerektiği ifade edildi. Etkin dinlemenin yapılıp duygunun tam olarak yansıtıldığı durumun artık “empati” olarak ifade edildiği vurgulandı.
Örneğin çocuğumuz okula gitmek istemiyorsa , “hayır ille de gideceksin” şeklinde sert çıkışlar hatta şiddete baş vurmalar yerine ,karşılıklı oturup sorunun ne olduğu konusunda konuşulmalıdır.Çocuk belki yolda giderken korkuyordur,belki okulda üst sınıflardan baskı görüyordur bütün bunları konuşup çözümü çocukla birlikte bulmalıyız. Başka bir örnekte ise çocuğumuz okulda sözlü sınava kalkmak istemediğini söyleyebilir. Böyle bir durumda bu isteksizliğin sebebini bulmalıyız ve ona dönük çözümleri mutlaka birlikte bulmalıyız.
Doğru iletişim örneği olarak Yalova Fatih Sultan Mehmet Lise’sinde uygulanan “veliye mektup” çalışmasına ait görüntüler yayınlandı. Bu konuda okulda bir komisyon kurulduğu öğrencilere ait iyi ve kötü durumların tespit edildiği rapor halinde veliye mektup olarak gönderildiği ifade edildi. Öğrencilere ait sadece devamsızlık , disiplinsizlik vb olumsuzlukların değil uygulanan anket sonuçlarında elde edilen bilgilerin de veliye mektup olarak ulaştırıldığı anlatıldı. Bu çalışma sayesinde veli çocuğuna ait bilmediği duygularını öğreniyor. Bunun sonunda da “okul çocuğumu benden daha iyi tanıyor ve problemleri ile daha yakından ilgileniyor” sonucuna ulaşıyor ve “ben artık okulla en iyi iletişimi kurmalıyım” noktasına ulaşıyor.
Bu çalışma sayesinde okul veli iletişimindeki kopukluk giderilmiş ve öğrenci-okul başarısı yükselmiştir.
Altınova İlköğretim Okulu öğretmenlerinin yaptığı “Ağaç Dostluğu” çalışması sayesinde öğrenciler okul bahçesindeki ve köylerindeki tüm yaban ağaçlarını meyve ağaçları ile aşılıyorlar. Bu çalışma sonunda veliler hem okula karşı daha yakın duruyorlar hem de okulda öğrencilere öğretilen bilgileri öğrenme talebinde bulunuyorlar. Böylece okul ,veli ,çevre; yakınlaşması, işbirliği, iletişimi sağlanmış oluyor.
Nilüfer Acar diyor ki; “çocuklar da birer çınar gibidir, onları doğru bilgilerle aşılayıp büyümelerini sağlamalıyız.”
Her birey kendine özgüdür. Herkes biriciktir ve özeldir.Bu sebepten hiç kimseyi hiç kimse ile kıyaslamayınız.Kıyaslamak en önemli iletişim engellerinden bir tanesidir.Yalova’da uygulanan mektup çalışması;velide “benim çocuğum değerlidir” sonucunu ortaya çıkarmıştır.Veli artık çocuğunun özel olduğunu anlamıştır.Ona daha fazla değer vermesini,sorunlarına daha yapıcı bir şekilde yaklaşmasını sağlamıştır.
İletişim konusunda başka hangi yollar uygulanabilir?
Okul veli iletişimini arttırmak için “veli ziyaretleri” düzenlenebilir. Veli evinde veya işyerinde önceden randevu alınarak ziyaret edilirse okula ve öğretmene karşı bakış açısı olumlu yönde değişecektir.
Veliler küçük guruplar halinde okula davet edilebilir.
Okulda veya uygun salonlarda konferanslar düzenlenip veliler davet edilebilir.
Bütün bu çalışmalar bir öğretmenin değil de okulun çalışması olursa hem daha kolay hem de veli gözünde daha etkileyici olacaktır. Fakat tüm bunlar yapılırken unutulmaması gereken husus; veliler okula geldiğinde diğer öğrencilerle kesinlikle diyaloğa girmemeli, onlara asla zarar vermemelidir. Çünkü veli başka bir olaydan dolayı gidip çocuğunun arkadaşlarına şiddet uygulayabilmektedir ne yazık ki.
İletişim sırasında hangi yanlışları yapıyoruz?
Çocuklarla konuşurken öğüt verirseniz, ben zamanında şöyleydim diyerek başlarsanız karşı tarafın kapanmasına ,iletişim köprülerini atmasına sebep olursunuz. Öğüt verme ,vaaz verme,kendimizle veya bir başkasıyla kıyaslama iletişim önündeki en büyük engellerden biridir. Bunun yerine etkin dinlemeyi tercih etmeliyiz. Duygu birlikteliğini sağlamalıyız. Yani empati yaparak öğrenciyi dinlemeliyiz.
Öğrencilerle iletişim sırasında “çift mesaj” vermemeliyiz. Öğrenciye başka bir işle meşgulken “dinliyorum seni” dediğimizde tüm inandırıcılığımızı kaybederiz. Bu şuna benzer ; bir tanıdığımıza “şu çocuğu biraz bakabilir misin?”deriz. kişi cevap olarak “işim var ama bakayım yine de” der soğuk bir tavırla. Yani o anda iletişim kurduğumuz kişi ile aynı frekansta olmalıyız, onu anlamalı ve anladığımızı belli etmeliyiz bütün benliğimizle.
Çocuk yaramazlık yapar. Biz “sus otur” der arkasından da soru sormaya başlarız. Çocuk ne yapacağını şaşırır, güvenini yitirir ve kendini iletişime kapatır. Biz de sorunun çözümü adına hiçbir şey yapamadığımız gibi başka sorunların çıkmasına bile sebep olabiliriz.
Bazen de çocuğumuz odasını toplayamaz veya toplamak istemez. Biz hemen çocuğu eleştiririz. Ama aynı çocuk odasını topladığı zaman övgü beklerken biz onu görmezden geliriz. Bu örneklerden anlaşılacağı gibi çocuğun bakış açısına göre hayat boşluk kaldırmaz ama biz sadece olumsuzlukları görüp sürekli eleştirirsek, varacağımız noktada çocuğumuz beden olarak olsa bile ruh olarak, duygu olarak orada olmayacaktır.
İletişimde en sık yapılan bir hatamız ise az kelime ve cümle ile konuşmaktır. Kafamızda düşünürüz ama daha az sayıda kelime ile anlatırız. Nasılsa anlaşıldım diye düşünürüz.bu büyük iletişim yanlışlarından biridir. Kafamızda nasıl düşünmüşsek öyle de anlatmalıyız. Yoksa iletişim engeline biz sebep oluruz.
İletişim çok kolaydır. İletişimde incelikler ve olmazsa olmaz basit kurallar vardır. İletişim bir sanattır. Ve sadece doğru iletişim kurabilenler tam olarak anlaşılabilirler.
Çocuklarla ve velilerle iletişim sırasında onlarla konuştuğumuzda mutlaka “etkin dinleme” yapmalıyız.


Düzenleyen
Şerafettin MART
2-B Sınıf Öğretmeni

ALINTIDIR EMEĞİ GEÇENLERE TEŞEKKÜRLER
 
Üst